Kuraklık ve İklim Krizi Tarımı Vururken:
Acil Önlemler ve Çözüm Arayışları ve Bazı Sorular
Ülkemiz, son yıllarda iklim değişikliğinin etkilerini giderek daha şiddetli hissediyor. Kuraklık, özellikle tarım sektöründe ciddi bir tehdit oluştururken, gıda güvenliği ve çiftçilerin geleceği risk altında. Peki, bu krize karşı ne gibi önlemler alınıyor? Hükümetin ve ilgili bakanlıkların politikaları yeterli mi? İşte uzmanların ve çiftçilerin merak ettiği sorular ve yanıt arayışları…
Su Kıtlığı ve Tarım: Modern Sulama Sistemleri Yaygınlaşıyor mu?
Türkiye’nin birçok bölgesinde su kaynakları hızla tükeniyor. Tarımsal sulama, su kullanımının en yoğun olduğu alanlardan biri. Bu nedenle damla sulama ve yağmurlama gibi su tasarruflu yöntemlerin yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Ancak çiftçilerin bu sistemlere geçişi için yeterli destek sağlanıyor mu?
– Teşvikler yeterli mi? Damla sulama sistemleri için sağlanan hibe ve düşük faizli kredilerin kapsamı genişletiliyor mu?
– Eğitim şart! Çiftçilerin modern sulama tekniklerini öğrenmesi için yaygın eğitim programları düzenleniyor mu?
– Altyapı yenilenmeli: Sulama kanallarındaki su kaybını önlemek için kapalı sistemlere geçiş ne aşamada?
Kuraklığa Dayanıklı Tohumlar: Yerli Üretim ve AR-GE Çalışmaları
İklim değişikliğiyle birlikte geleneksel tarım ürünlerinin verimi düşüyor. Bu nedenle kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin geliştirilmesi ve çiftçilere ulaştırılması kritik önem taşıyor.
– Yerli tohum üretimi: Türkiye, kuraklığa dirençli tohum geliştirmede ne kadar yol aldı?
– Çiftçiye erişim: Bu tohumların üretimi artırılıyor mu? Küçük çiftçilerin bu tohumlara ulaşması için teşvikler var mı?
– Uluslararası iş birliği: FAO ve ICARDA gibi kuruluşlarla ortak projeler yürütülüyor mu?
Toprak ve Su Yönetimi: Sürdürülebilir Tarım Mümkün mü?
Toprağın verimliliğini korumak ve su kaynaklarını doğru kullanmak, kuraklıkla mücadelenin en önemli adımlarından biri.
– Toprak nemini koruyan teknikler: Malçlama, koruyucu tarım gibi yöntemler çiftçilere öğretiliyor mu?
– Yeraltı sularının korunması: Kuyu açma ruhsatları ve su kullanım kotasıyla ilgili yeni düzenlemeler yapıldı mı?
– Havza bazlı tarım modeli: Suyun etkin dağıtımı için bölgesel planlamalar hayata geçirilecek mi?
İklim Değişikliğine Uyum: Erken Uyarı Sistemleri ve Sigorta
Meteorolojik verilerin tarımda kullanılması ve çiftçilerin risklerini azaltacak sigorta sistemleri, kuraklıkla mücadelede önemli bir rol oynuyor.
– Akıllı tarım uygulamaları: Toprak sensörleri ve dijital sulama sistemleri çiftçilerin kullanımına sunuldu mu?
– TARSİM’de yenilik var mı? Kuraklık sigortası prim destekleri artırıldı mı? Küçük çiftçilerin bu sisteme erişimi nasıl sağlanacak?
Destekleme Politikaları: Çiftçiye Doğrudan Yardım Şart
İklim dostu tarım uygulamalarına geçiş yapan çiftçilerin desteklenmesi, sürdürülebilir tarımın anahtarı.
– Ek teşvikler: Sürdürülebilir tarım yapan çiftçilere vergi indirimi veya prim artışı gibi destekler sağlanıyor mu?
– AB Yeşil Mutabakatı’na uyum: İhracatçı çiftçiler, Avrupa’nın yeni çevre standartlarına hazır mı?
Kuraklık Eylem Planı: 2024-2028 Hedefleri Ne?
Hükümetin bu krize karşı uzun vadeli bir planı var mı? Varsa, bu planın detayları ve bütçesi kamuoyuyla paylaşılacak mı?
Sonuç:
Kuraklık ve iklim değişikliği, Türkiye’nin tarımını derinden etkiliyor. Suyun verimli kullanımı, kuraklığa dayanıklı tohumlar, toprak yönetimi ve çiftçi destekleri gibi adımların acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, gıda güvenliği ve çiftçilerin geleceği büyük risk altında olacak gibi görünüyor.
Saygılarımla
Nuri Levent ÜNVER
Ziraat Mühendisi
Yorumlar kapalı.